TARİHÇE :

Tirilye(Zeytinbağı),olasılıkla Mudanya’nın fethi ve Mirzeoba,Kaymakoba gibi Türkmen köylerinin kuruluşu evresinde,(1321-1330 arasında) Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. Fethinden sonrada Rumların çoğunluk olarak yaşadıkları bir yerleşim olma özelliğini korumuştur.

  1. Bayezid döneminde İstanbul’dan 30 hane Türk’ün getirilerek yerleştirildiği ve eski kayıtlarda Kitai’nin iskelesi olarak anılmakta olan Tirilye,Osmanlı döneminde Rumların büyük çoğunlukla yaşadıkları zengin bir yerleşim yeri idi.Özellikle zeytin ve zeytinyağı dünyaca tanınmıştı.İpekböcekçiliği ve şarap üretimi ile balıkçılık da önemli uğraşlar arasında geliyordu.

1906 tarihli Hudavendigar Vilayeti Salnamesi’nde belde, şöyle tanıtılmaktadır:

”Tirilye bucağı, Mudanya ilçesinin batısında ve Marmara Denizi kıyısındadır. Hoş bir havası vardır.Kasabada bir Cami-i şerif,bir İslam ve iki Hristiyan ilkokulu,yedi kilise ile eski eser niteliğinde üç manastır vardır.Kemerli denen kilisenin iç bölmelerinde bazı eski eserler bulunmaktadır.Başlıca üretimi zeytin,koza ve ev içi imalat sanayinden olarak çeşitli oda dokumalarından oluşmaktadır.Zeytin ürünü Doğu Rumeli ve Karadeniz kıyıları ile İskenderiye dolaylarına gönderilmektedir.”

Yunanistan’ın 1920–1922 arasında Bursa ve çevresini işgal altında bulundurduğu dönemde, Kral Konstantin tarafından ziyaret edilen (Eylül 1921) Tirilye, 13 Eylül 1922 günü Türk ordusunun gelmesi ile işgalden kurtarılmıştır.Kurtuluş Savaşı sonrasında beldenin Rum halkından bir bölümü kendiliğinden,bir bölümü de Lozan’da varılan “Mübadele Anlaşması” gereğince Yunanistan’a göç etti.Onların yerine Selanik ve Girit’ten gelen Müslüman-Türk göçmenler beldeye yerleştirildi.Ayrıca Selanik, Usturumca, Dedeağaç, Serez, Tikveş, Karacaovalı ve Bulgaristan’dan gelen bazı göçmenler de bölgeye yerleştirildi.

  TRİLYE ADININ KÖKENİ

Tirilye adı ile ilgili olarak dile getirilen farklı söylenceler bulunuyor;

Tirilye, Eski Yunanca’da “Barbunya balığı” anlamına gelen “Trigla” sözcüğünden türetilmiş. İki yamacın arasından akıp gelen ve burada denize dökülen derenin ağzında bol miktarda Barbunya balığı bulunuyordu. Bu yüzden buraya Helen dilinde “Barbunya bulunan yer” anlamında Trigla denildi ve söylene söylene Tirilye’ye dönüştü.

M.S.787 Yılında İznik’te yapılan 7.konsül sırasında Aya Yani, Aya Yorgi ve Aya Sotiri adlı üç papaz, ikonolazmaya ilişkin yorum farklılıkları nedeniyle aforoz edilirler.İznik’ten kaçan papazlar,Mudanya’ya gelerek biraz ileride bulunan liman çevresine yerleşirler.Bu yerleşim, üç papaz anlamına gelen tri-ilya olarak söylenir.Fakat bu söylence, Tirilye’nin kuruluşunun M.S..yy’da gerçekleştiği anlamına geliyor ki bu biraz uzak bir ihtimaldir.Üç papazın M.S.325 yılında İznik’te gerçekleştirilen 1.konsülden sonra buraya geldiklerini söyleyenler de bu kıyılarda gerçekleştirilen manastır kuruluşlarıyla bağdaşmazlar.

13.Yüzyılda, Güneydoğu Marmara Kıyıları’nda bulunan üç köy (Sivzi,Kapanca ve Ketendere) halkı Ceneviz’li korsanların saldırılarından korunmak maksadıyla bir araya gelerek burasını kurdular.Yeni kurulan yere de, Yunanca’da “üç” anlamına gelen “tri” denildi ve isim buradan türetildi.

Ancak, son isim hikayelerinde,Tirilye’nin Antik kent geçmişi yok sayılmaktadır.Dolayısıyla, Tirilye’yi geç zamanlara tarihlendirilen isim hikayelerinin kabulü biraz zordur.Tirilye, 1909 Yılında, Beyazıt’ta uğradığı bir suikast sonucunda öldürülen Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın adıyla da anılmış,ancak bu isim kısa sürmüş olup yine Tirilye denilmeye başlanmıştır.1963 tarihine gelindiğinde de Tirilye adı Zeytinbağı olarak değiştirilmişse de 2011’de alınan bir kararla tekrar “Tirilye” adını almıştır.

TİRİLYE MUTFAĞI

Tirilye zeytini dünyaca bilinen bir zeytin çeşididir.Paskalya çöreği ve cevizli lokum bayramlarda taş fırınlarda hazırlanır.Tirilye ev baklavası da bayramlarda hazırlanan özel bir baklava çeşididir.Özelliği hamurunun kalın olmasıdır.Ayrıca iç malzeme (özellikle ceviz) iç kısmına bol miktarda konulur.Tirilye kebabı bilinen yemekleri arasındadır.Bu kebap Bursa da ve Türkiyenin bir çok bölgesinde Tirilye kebabı olarak satılmaktadır.Deniz ürünleri bol miktarda tüketilir. Midye tava,balık kızartma ve buğlaması yine tüketilen gıdalar arasındadır.Tirlye’ye göçle gelen halklar kendi yemek kültürlerinide getirmiştir.Balkan ve Karadeniz mutfağının etkileri yemeklerde görülür.Tatar mutfağına ait cantık lokantalarda satılmaktadır.Tirilye’de fırınlarda kuluri (bir çeşit simit) yapılmakta ve satılmaktadır.

Kategoriler